Elazığ Milli Eğitim Müdürü Ahmet Bağlıtaş mesajında şunları kaydetti.”Çanakkale Zaferi bir kahramanlık destanı, varoluş veya yok oluş mücadelesinin sembolüdür. Milletimizin varoluş mücadelesi verdiği 1. Dünya savaşında genci, yaşlısı, kadını veya milletimizin her ferdi bu mücadelenin içinde yer almış, analar çocuklarını bağırlarına basamadan, başlarına kurbanlık koyunlar gibi kınalar yakarak cepheye göndermişlerdir. Arkalarına bile bakmadan vatan savunması için cepheye giden çocuklarımız, nefes alarak yaşadığımız bu güzel vatanda bayrağımızın dalgalanmasının mimarı olmuşlardır. Türk milletinin özgürlük mücadelesi verdiği Çanakkale savaşlarında 5 lisemiz mezun verememiştir. Çünkü bu 5 lisemizin bütün son sınıf öğrencileri gönüllü olarak cepheye gitmiş, kahramanca savaşarak şehadet şerbetini içmişlerdir. Sivas Lisesi, İstanbul Galatasaray Lisesi, Erzurum Lisesi, Kastamonu Lisesi ve Kayseri Lisesi son sınıf öğrencilerinin savaşa gönüllü olarak katılmaları nedeni ile mezun verememiş, mezuniyet defteri o yıl boş kalmıştır. Tıbbiye, Darülfünun gibi üniversite öğrencileri bu savaşta şehit düşmüştür. Bu okullardan da tek bir mezun bile verilememiştir. Ülke savunması için, bayrağımızın göklerde özgürce dalgalanması için; namusu, şerefi ve haysiyeti için; Allah için korkusuzca cenk eden ve şehit düşen evlatlarımızın bize mirasıdır Türkiye Cumhuriyeti. Değerli Gençler; Irkları, renkleri ve dilleri farklı çeşitli milletlerden oluşan orduların milletimizi yok etmek amacıyla karadan, denizden ve havadan üzerimize saldırdığı bu acımasız ve dehşet verici savaşta gencecik fidanlarımızın bayrağı düşürmemek için yan yana şehit düştüğü büyük vatan savunmasıdır Çanakkale Savaşı. Çanakkale; İnanç, vatan sevgisi, dayanışma, birlik ve beraberlik duygularının, zamanın en güçlü ve donanımlı ordularına karşı koymadaki üstün başarısını gösteren bir mücadeledir. Hiçbir ilimiz yoktur ki Çanakkale Savaşında şehit vermemiş olsun. İşte bu yüzden bir destandır Çanakkale Savaşı. Dört bir taraftan çevresi sarılmış, hasta adam muamelesi gören ülkemizin “Diriliş Destanı”nı yeniden yazdığı Çanakkale’de etnik kökenine, diline ve inancına bakmadan milletimiz et ve tırnak gibi tek vücut olmuş, bu destanı da birlik ve beraberliğinin bir sonucu olarak elde etmiştir. Sevgili Gençler; Bugün birlik ve beraberliğimizi yıkmak isteyen, kardeşi kardeşe kırdırmak isteyen, atalarımızın kanlarıyla suladığı topraklarda terör estiren, kin ve nefret tohumları ekmek isteyen içerdeki ve dışardaki hainlere karşı uyanık olmamız gerekmektedir. Tüm dünyanın kıskançlık içerisinde izlediği güzel yurdumuzun güçlü ve kuvvetli olması, bu topraklarda adaleti temsil etmesi Çanakkale’de en ağır mağlubiyeti yaşayanların en büyük korkusudur. Tarihimizden gelen, atalarımızdan miras kalan, çocuklarımıza miras bırakacağımız güzel ülkemizin aydınlık ve müreffeh yarınları için her zamankinden daha çok birlik ve beraberliğe, kardeşliğe ihtiyacı olduğunu unutmayalım. Bu duygu ve düşüncelerle Çanakkale Zaferi’nin 101. Yıl Dönümünde başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm şehitlerimizi, rahmet, minnet ve saygıyla anıyor, onların aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyorum.”Dedi.
